timberland outlet polos lacoste mbt baratos nike roshe run ghd outlet hollister madrid nike outlet nike huarache joyas pandora Gafas ray ban ray ban baratas ralph lauren espa?a gafas oakley nike sb baratas new balance baratas nike free baratas boligrafos montblanc air jordan ireland new balance ireland

timberland outlet polos lacoste mbt baratos nike roshe run ghd outlet hollister madrid nike outlet nike huarache joyas pandora Gafas ray ban ray ban baratas ralph lauren espa?a gafas oakley nike sb baratas new balance baratas nike free baratas boligrafos montblanc air jordan ireland new balance ireland

20 Nisan 2024 Cumartesi
14:44
Düşünce   Önceki Haber     |     Sonraki Haber       |      ANA SAYFA
Hızlı Yazdır! Hızlı Yazdır        
Yazı boyutunu:    

Tarih/Saat: 28 Şubat 2016 Pazar, 14:56:35

Birlik Bilincine Ermek

Cenab-ı Mevlâ müberra kitabımız Kur’an-ı Kerim’de müminlerin kendi aralarındaki güçlü bağı ve düşmanlarına karşı duruşlarını mealen şu ifadelerle beyan buyurmuştur:

“Muhammed Allah’ın elçisidir. O’nun beraberinde bulunanlar inkârcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükûa varırken, secde ederken, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar.” (Fetih, 29)

Bu ayet-i kerime mümin bir toplumu tasvir ederken, aynı zamanda birlik ve dirlik içinde yaşayabilmenin sırrını vermektedir. Öncelikle kalbi imanla dirilmiş ve aydınlanmış kimseler kardeştir. Düşmanı olan “inkârcılara karşı sert”, “birbirlerine merhametlidirler.”

Bizzat Cenab-ı Mevlâmız tarafından yapılan bu tarifin ışığında bugünkü müslüman toplumların kendilerini murakabe etmeleri gerekmektedir. Zira günümüzdeki manzara ilahî tasvirin zıddını işaret ediyor. Yani müslümanlar düşmanı olan inkârcılara karşı yumuşak ve tavizkâr, birbirlerine karşı ise sert ve merhametsiz…

Yine ayet-i kerimede buyrulduğu üzere, “Onları rükûa varırken, secde ederken, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar.”

Cenab-ı Hakk’ın bu tarifi de kendi halimizi göreceğimiz bir aynadır. Hakikaten bugün müslüman toplumlar rükû, secde ve dua toplumları mıdır, yoksa dünyacılık esaretine kendilerini mahkûm mu etmişlerdir, bakılmalıdır.

Müminler olarak yolumuz, esasımız bellidir. Bunlar Allah ve Rasulü s.a.v.’in emir ve yasaklarıdır. Dünya huzuru ve ahiret saadeti için bağlanabileceğimiz tek nizamdır. Müminler ancak bu emir ve yasaklar bütününe riayet ederek birlik sağlayabilir, tefrikaya düşmez. Cenab-ı Mevlâ mealen şöyle buyurmuştur:

“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın; tefrikaya, ayrılığa düşmeyin.” (Âl-i İmran, 103)

Ahir zamanda fitne ateşinin tesirinden korunmak için daima uyanık olmak, itidali elden bırakmamak ve her ne iş olursa olsun, Allah rızasını hedefe koymak lazımdır. Yoksa hiç farkında olmadan müstakim yoldan sapıp, kendimizi hiç ummadığımız istikametlerde bulmak kaçınılmaz olur.

Dünya imtihan yeridir. Burada yapıp ettiğimiz her şeyden sorumluyuz. Yaptığımız, söylediğimiz, sevdiğimiz, nefret ettiğimiz her şeyden hesaba çekileceğiz. O halde ölçü Allah için sevmek, Allah için buğzetmek olmalıdır. Bu ölçüye uymayan sevgi ve nefret yanlış yolda olduğumuzun delilidir.

Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v. Medine’ye hicretinden sonra, Medineli ensar ve Mekkeli muhacir müslümanlar arasında bir kardeşlik tesis etmiştir. Bu kardeşlik evrensel İslâm kardeşliğinin vücut bulmuş hali, sonraki devirler için eskimeyen bir örnektir. O muhacirler evlerini, yurtlarını terk ederek sırf inançları uğruna Medine’ye gelmişlerdi. Mal mülk adına ellerinde hiçbir şey yoktu. Medineli müslümanlar ise onlara kucak açarak herşeylerini onlarla paylaştılar.

Ensar ve muhacir kardeşliği, İslâm toplumunda geçerli olan, olması gereken ruhu anlatır. Bu kardeşlik ruhu sayesinde köle ile efendi, fakir ile zengin, Araf ile Acem bir araya gelebilmiş, bütün müminler aynı gaye etrafında toplanabilmiştir. Daha önce aralarında nice düşmanlıklar varken dostluğun, bir ve beraber olmanın muhabbet ve huzurunu tatmışlardır.

Bugün de müslümanlara baktığımızda çok renkli bir tablo görürüz. Arab’ı, Türk’ü, Kürd’ü, Fars’ı, Urdu’su Hintli’si, Malay’ı, Bosnalı’sı, Afrikalı’sı ile İslâm ümmeti bir çiçek bahçesine benzer. Bu bahçedeki her çiçeğin rengi, kokusu, tavrı farklıdır. Bu farklar ise ayrılmanın ayrışmanın değil, hep birlikte insanlığın baharının habercisi olmalıdır.

Aynı şekilde İslâm medeniyeti, Fas’tan Endonezya’ya, Anadolu’dan Arabistan’a, Orta Asya’ya ve Balkanlara kadar muazzam bir çeşitlilik gösterir. Mimarî tarzları, şehir düzenleri, kılık kıyafetleri, dilleri, mutfakları, yerel örf ve adetleri ile Cenab-ı Hakk’ın nice hikmetlerinin tezahürü bir güzellik çıkar karşımıza. Bütün farklılıklar “İslâm medeniyeti” yahut “ümmet” başlığı altında toplanır, derin bir birlik, beraberlik, bütünlük ve ahenk ile birbirine perçinlenir.

Müberra kitabımız Kur’an-ı Kerim bu çeşitliliğin hikmetini net bir şekilde mealen şöyle ortaya koymuştur:

“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah katında en değerli ve en üstün olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, haberdar olandır.” (Hucurat,13)

Demek ki çeşitliliğin sebebi bir kavmi öne çıkartmak, diğerlerinden üstün tutmak değildir. Belki “Nerelisin, kimlerdensin?” sorusuna kolay cevapla tanışmayı, kaynaşmayı temin içindir. Bu ayet, yine belki kendi kökünden, çevre ve akrabalarından koparak yalnızlaşmamaya işarette bulunmaktadır.

Bugün “Muhakkak ki Allah katında en değerli ve en üstün olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır.” ilahî fermanı bütün müslümanların kulağına küpe olmalıdır. Aramızda hâlâ ayrılık gayrılık davası güdenler, fitne ateşini körükleyen varsa da şu ayet-i kerimeye dikkat edilmelidir:

“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah’tan korkup sakının. Umulur ki esirgenirsiniz.” (Hucurat, 10)

Ancak böylece birliği sağlar, güçlü hale gelir, kendi ebediyetimiz ve insanlık için umutlu olabiliriz. O halde müslümanların birbirlerine karşı merhametli, adaletli olmaları; düşmanlarına karşı da dirayetli bir şekilde ortak tavır ve hareket içinde olmaları lazımdır.

Cenab-ı Mevlâ, Ümmet-i Muhammed’e birlik ve beraberlik şuuru ihsan buyursun.

Tevfik ve inayetiyle…

   Semerkand Dergisi

 

   manahaber.com bağlantı verdiği sitelerin içeriğinden
   sorumlu değildir.

 

Paylaş :

Diğer Haberler
Erkeğin, Hanımına Karşı Görevleri...
İslam'da Zekâtın Yeri ve Önemi!..
Allahü Teâlâdan Başka Yaratıcı Yoktur!..
Kaza ve Kadere İmanın Mahiyeti
Âhirete İnanmayanın Vay Haline
Mesuliyetimiz Büyük, Daha Çok Çalışmalıyız!..
Rızkı Artıran, Ömrü Uzatan ve Hayatı Cennete Çeviren Bir İş!..
Müslüman Şahsiyetin En Temel Özelliği: Halîm Olmak
Kuran-ı Kerim En Büyük Mucizedir
Tasavvuf İlmi Neden Gereklidir?
Müslüman Mütevazı Olmalıdır...
Müslümanın Karakteristik Bir Vasfı: Hilim
Dinin Tarifi ve Mahiyeti
İslamda Hilmin Yeri ve Önemi
Kurban Hakkında Bilinmesi Gereken Bazı Hükümler
Arefe Gününün Fazileti Büyüktür
Din Nedir?
Müsamaha Medeniyeti...
Orucun Fayda ve Hikmetleri
Kadir Gecesi'nin Fazileti
BİRAZ EDEP YAHU
Mümin Her Zaman Tedbirli Olmalıdır
İman Hakkında Ne Biliyoruz?
Güler Yüzlü-Tatlı Sözlü Olabilmek
Mübarek Gün ve Gecelerin Fazileti
Büyük Zatların Huyu: TEENNİ
Birarada Yaşamanın Sigortası: İTİDAL
Tevhid'in Önemli Beş Delili!..
Kur’ân-ı Kerim En Büyük Mucizedir!..
Müslümanın İçi de Dışı da Temizdir!..
Kıyametin Küçük Alametleri
Din Nedir Bilir misin?
İnsanın Yaradılış Gayesi?..
Müminin Alamet-i Farikası!
Kuran-ı Kerim En Büyük Bir Mucizedir
  YAZARLAR
  GAZETE 1. SAYFALAR
  ÖNE ÇIKANLAR
  TARİHTE BUGÜN
22 Nisan 1920
İtilaf Devletleri, Osmanlı Hükümeti'ni Paris Barış Konferansı'na davet etti. ...
22 Nisan 1925
Ticaret ve Sanayi Odalarının kurulmasını öngören kanun kabul edildi. ...
22 Nisan 1930
Ankara'da Sanayi Kongresi toplandı. ...
22 Nisan 1933
Osmanlı Duyun-u Umumiye İdaresi (genel dış borçlar) arasında imzalanan ...
 
  SON DAKİKA
» Deprem sonrası yeni önlem: Altın ithalatı durduruldu
» Depremde vefat edenlerin sayısı giderek artıyor!..
» Erkeğin, Hanımına Karşı Görevleri...
» Tarihî Harran Ulu Camii 8 Asır Sonra İbadete Açılıyor!..
» Siirt Fıstığı İçin Müthiş Tesis!..
» Ayasofya'da Gıyabî Cenaze Namazı Kılındı!..
» 31 yıllık Acı: Halepçe!..
» İslam'da Zekâtın Yeri ve Önemi!..
» Almanlar: Müslüman Başbakanı Tartışıyor
» Çamlıca Camii'nde İlk Ezan Okundu
» İmran Han: Keşmir Sorununu Çözen Nobel'e layıktır!..
» İstanbul Havalimanı’nda 16 Bin Kişiye İş Fırsatı!
» Çamlıca Camii'nde İlk Ezan Ne Zaman?
» İslam ve Müslümanlar Arasındaki Çelişki
» Kaza ve Kadere İmanın Mahiyeti
  PARA PİYASALARI
    Alış Satış
  USD %
  EUR %
  HAVA DURUMU
İstanbul /
Ankara /
İzmir /
  NAMAZ VAKİTLERİ
 
  GÜNÜN FOTOĞRAFI    Hepsini gör
  HARİTA

Haritayı Daha Büyük Görüntüle
  SON 24 SAAT
Copyright © 2008 - MANA HABER. Her Hakkı Saklıdır.  
manahaber.com bağlantı verdiği sitelerin içeriğinden sorumlu değildir.
Sitemizde yayınlanan yazı, resim, grafik, ses ve görüntüler, ancak izin alındıktan sonra, kaynak gösterilerek ve link verilerek yayımlanabilir.