timberland outlet polos lacoste mbt baratos nike roshe run ghd outlet hollister madrid nike outlet nike huarache joyas pandora Gafas ray ban ray ban baratas ralph lauren espa?a gafas oakley nike sb baratas new balance baratas nike free baratas boligrafos montblanc air jordan ireland new balance ireland

timberland outlet polos lacoste mbt baratos nike roshe run ghd outlet hollister madrid nike outlet nike huarache joyas pandora Gafas ray ban ray ban baratas ralph lauren espa?a gafas oakley nike sb baratas new balance baratas nike free baratas boligrafos montblanc air jordan ireland new balance ireland

24 Nisan 2024 Çarşamba
21:43
Düşünce   Önceki Haber     |     Sonraki Haber       |      ANA SAYFA
Hızlı Yazdır! Hızlı Yazdır        
Yazı boyutunu:    

Tarih/Saat: 30 Mart 2016 Çarşamba, 01:12:52

Türkiye, Bütün Kürtlerin Câzibe Merkezi Olabilir mi?

Sykes Picot'un 100 yıl sonra buharlaşması, masa başında çizilen sınırların anlamsızlaşması ve Suriye ve Irak'taki gelişmeler, Türkiye'nin iç meselesi gibi görünen Kürt meselesini bölgesel hale getirdi. Türkiye bugün artık, Diyarbakır odaklı düşündüğü bütün stratejilerinin, Irak'ta Erbil'i, Suriye'de Kobani'yi ve hatta İran'da Mahabat'ı da ilgilendireceğini, Kürtler için verdiği/vereceği tüm kararların Ortadoğu'da yaşayan bütün Kürtleri olumlu ya da olumsuz etkileyeceğini bilerek hareket etmeli.

Bugün, Kürt meselesi Hakkâri, Urfa ve Van sınırlarını aşmış, bölgesel ve hatta küresel hale gelmiştir.

Bu yeni “Kürt Hinterlandı”nın üç sacayağının yaklaşımı üzerine oturduğunu ve bu yaklaşımların refleksleri üzerine şekillendiğini söylemek mümkün.

1-Mesud Barzani Yaklaşımı

2-Türkiye Yaklaşımı

3-Batı'nın sevk ve idare ettiği, PKK ve PYD'nin oyuncu olduğu Çok Uluslu Yaklaşım

MESUD BARZANİ YAKLAŞIMI:

Mezopotamya'da Kürtlerin 100 yıllık varoluş mücadelesi içerisinde en dinamik ve sürdürülebilir mücadeleyi hiç şüphesiz Barzani ailesi gerçekleştirmiştir. Irak'ın bütün dikta rejimlerine, Baasçı zihniyete ve Batı'nın sömürgeci ve kolonyalist müdahaleciliğine karşı sarsılmaz bir direnç gösteren Barzaniler, kültür hegemonyası karşısında da “Kürt Kültürü”nü koruyarak Kürtleri bir asır boyunca ayakta tutmuştur. Barzanilerin bu geleneksel tutumları, bölgedeki tüm Kürtleri çok yakından ilgilendirdiğini ıskalamamak gerekir. Zira PKK/PYD cephesinde laik/seküler/sosyalist damar, gelenekçi Kürtleri giderek daha rahatsız eder hale getirmiş, Kürtler arasında liderlik arayışında ibrenin Barzani'ye doğru güçlü biçimde dönmesine neden olmuştur. Mesud Barzani'nin gerek Müslümanca duruşu, barışçı perspektifi, gerekse örf ve adetlerinden ödün vermemesi ve Kürt halkının gelenek ve göreneklerine bağlı kalışı, onu bölgesel liderlik anlamında daha da popüler hale getirmiştir. Bunun yanı sıra Irak Kürdistanı'nın Türkiye ile kurduğu sıcak ve samimi ilişkiler, Türkiye Kürtleri açısından takdirle karşılanmış ve destek görmüştür.

Özellikle, Barzani'nin Kürt Ordusu'nun Kobani'ye Türkiye üzerinden geçişi esnasında gösterilen ilgi ve alaka, Barzani liderliğinin Türkiye Kürtleri tarafından onaylandığının ve bu liderlikle ciddi bir bağ oluştuğunun en büyük kanıtı sayılabilir.

PKK'nın geliştirdiği çukur siyaseti ve ölümler üzerine kurulan çatışma sarmalı, PYD'nin Rojava bölgesinde geliştirdiği totaliter yaklaşım, PKK'nın Kürtler üzerindeki etkisini Kürtler nezdinde yeniden sorgular hale getirmiş, ciddi duygusal kopuşlar meydana getirmiştir.

Son zamanlarda Barzani'nin “bağımsızlık” ile ilgili yaptığı çıkışlar, uluslararası medya kuruluşlarına verdiği demeçler, Irak Kürdistan'ı için kronolojisi belirenmiş bir bağımsızlık ilanının pratikleştirildiğini gösteriyor. Barzani'nin, ABD seçimlerinden önce referandum yaparak bağımsızlığını ilan etme olasılığı bir hayli yüksek.

TÜRKİYE YAKLAŞIMI

Türkiye, iki yılı aşkın bir süre Çözüm Süreci'ni sürdüren ve bu süre içerisinde demokratik açılımlar yaparak Kürtlerin de içerisinde yer aldığı “ötekileştirilmiş” tüm kesimlerin hak ve özgürlüklerini genişletmeye çalışan bir ülke oldu. Tüm bunları yaparken PKK'yı ve HDP'yi de bir aktör olarak karşısına aldı. Ne var ki, pragmatizm dağının zirvesinde “haka dansı” yaparak Makyavelli'ye rahmet okutan PKK, günün sonunda tüm bu samimi yaklaşımları, Batı cephesi lehine elinin tersi ile itti. Çok Uluslu-Türkiye karşıtı cephenin yanında saf tuttu. PKK'nın bu masayı deviren tutumu şüphesiz Hükümeti de yeni arayışlara itti. Nihayetinde Çözüm Süreci dondurucuya konuldu. PKK'ya kapsamlı askeri operasyonlar başladı. Bugün gelinen noktada, hükümetin demokratik reformlar ve anayasal haklar hususunda PKK ve HDP ile bir daha asla masaya oturmayacağını söylemek mümkün. Mezkûr hususların muhatabının bundan böyle doğrudan Kürt halkı olacağını belirtmek gerekiyor. Ne var ki, tüm bu gelişmeler Türkiye'nin 2.Sykes Picot dizaynında Kürt perspektifini bölgeselleştirmesini, Barzani ile beraber Rojava bölgesini yeni bir “hinterland tasavurru” geliştirerek yaklaşımını güncellemesini zorunlu kılıyor.

ÇOK ULUSLU YAKLAŞIM

Bu yaklaşımın yeniden şekillenen bölgenin “100 yıl daha sömürülmesi” üzerine geliştirildiğini baştan not düşmek gerekiyor. Bunun için öncelikle “kullanışlı müttefik” olarak PKK'nın seçildiğini, bu perspektifin hayata geçirilmesi için de yer yer DAEŞ'in “demografik mikser” olarak kullanıldığını akıldan çıkartılmamak gerekiyor. Çok Uluslu yaklaşımın nihai hedefi, Barzani'nin devrildiği, yerine PKK/PYD/DAEŞ gibi “kullanışlı müttefiklerin” yerleştirildiği, Erbil'den Lazkiye'ye kadar, -birilerinin “Kürt Koridoru” kavramsallaştırmasıyla PR yapması, pazarlaması bir kenara- “Sömürge Koridoru” oluşturmaktır.

Erdoğan ve Barzani Çok Uluslu Yaklaşımcıların amacı olan “Sömürge Koridoru”nun oluşturulmaı için devrilmesi gereken iki lider olarak karşımıza çıkıyor. Zira Erdoğan ve Barzani, Türk ve Kürt İttifakı'nı gerçekleştirecek, Ortadoğu'da İslam dünyasının kaderini pozitif yönde etkileyebilecek, tarihsel ırmağı doğal akışına yeniden yönlendirebilecek tek iki lider konumundadır.

Bu coğrafyanın kaderi, Erdoğan ve Barzani'nin kuracağı tarihsel ve sosyolojik ittifaka bağlıdır. Çok Uluslu Yaklaşımcılar için en büyük tehlike de budur. Türk-Kürt İttifakı!nın gerçekleşmemesi için panzehir PKK/PYD'dir. Son zamanlarda bölgede kazılan çukurlardan, Rusya ve koalisyon güçlerinin Suriye'de PYD'nin genişlemesi için ön açıcı rol üslenmelerine kadar tüm gelişmeler coğrafyanın kaderinin Türk-Kürt ittifakı lehine değişmemesi üzerine işletilmektedir.

SONUÇ – TÜRKİYE NE YAPMALI?

Hiç şüphesiz her üç yaklaşım arasında en kilit ve belirleyici yaklaşım Türkiye'nin ortaya koyacağı yaklaşım olacaktır. Eğer Türkiye, Kürt perspektifini günceller, hak ve özgürlükler noktasında reformları radikalleştirir ve bütün bunları kısa bir süre içerisinde uygulamaya koyarsa 4 parçaya dağılmış Kürtlerin tamamı için yeni bir “cazibe merkezi” haline gelir.

Ulus Devletçi aklın iflas ettiği günümüzde, Çok Uluslu Yaklaşımcıların bu bölge için tahayyül ettiği devletçikler sadece “Sömürge Devletçikler”dir. Bu gerçeği akılda tutarak, sınır ötesindeki “Kürt Kazanımları fobisi”ni tarihin çöp sepetine atmak gerekir.

Esas olan Türkiye'nin Kürtler için ne vaat ettiği ya da nasıl bir özgürlük sağladığıdır. Başka bir deyişle,Türkiye'nin kendi Kürtlerine sağladığı/sağlayacağı özgürlükler, “bölgesel özgürlükler” olarak yankılanacak, Irak, Suriye ve İran Kürtlerinin bundan sonra atacağı adımlarının yönünü değiştirecektir.

O halde Türkiye bir an önce kollarını sıvamalı, anadilde eğitimden, yerleşim yerlerinin isimlerinin iadesine kadar yeni bir reform ve demokratikleşme sürecini hiç beklemeden başlatmalı, askeri operasyonların yanı sıra “demokratik-özgürlükçü operasyonlar”la da sahada olmalıdır.

Aksi takdirde çok sancılı bir dönem başlayabilir…

Ak Parti, bir an önce kollarını sıvamalı ve harekete geçmelidir. (Köşe Yazarı: BAYRAM ZİLAN)

   milatgazetesi.com

 

   manahaber.com bağlantı verdiği sitelerin içeriğinden
   sorumlu değildir.

 

Paylaş :

Diğer Haberler
Erkeğin, Hanımına Karşı Görevleri...
İslam'da Zekâtın Yeri ve Önemi!..
Allahü Teâlâdan Başka Yaratıcı Yoktur!..
Kaza ve Kadere İmanın Mahiyeti
Âhirete İnanmayanın Vay Haline
Mesuliyetimiz Büyük, Daha Çok Çalışmalıyız!..
Rızkı Artıran, Ömrü Uzatan ve Hayatı Cennete Çeviren Bir İş!..
Müslüman Şahsiyetin En Temel Özelliği: Halîm Olmak
Kuran-ı Kerim En Büyük Mucizedir
Tasavvuf İlmi Neden Gereklidir?
Müslüman Mütevazı Olmalıdır...
Müslümanın Karakteristik Bir Vasfı: Hilim
Dinin Tarifi ve Mahiyeti
İslamda Hilmin Yeri ve Önemi
Kurban Hakkında Bilinmesi Gereken Bazı Hükümler
Arefe Gününün Fazileti Büyüktür
Din Nedir?
Müsamaha Medeniyeti...
Orucun Fayda ve Hikmetleri
Kadir Gecesi'nin Fazileti
BİRAZ EDEP YAHU
Mümin Her Zaman Tedbirli Olmalıdır
İman Hakkında Ne Biliyoruz?
Güler Yüzlü-Tatlı Sözlü Olabilmek
Mübarek Gün ve Gecelerin Fazileti
Büyük Zatların Huyu: TEENNİ
Birarada Yaşamanın Sigortası: İTİDAL
Tevhid'in Önemli Beş Delili!..
Kur’ân-ı Kerim En Büyük Mucizedir!..
Müslümanın İçi de Dışı da Temizdir!..
Kıyametin Küçük Alametleri
Din Nedir Bilir misin?
İnsanın Yaradılış Gayesi?..
Müminin Alamet-i Farikası!
Kuran-ı Kerim En Büyük Bir Mucizedir
  YAZARLAR
  GAZETE 1. SAYFALAR
  ÖNE ÇIKANLAR
  TARİHTE BUGÜN
24 Nisan 1512
Sultan I. Selim tahta çıktı. ...
24 Nisan 1830
Osmanlı Hükümeti, Yunan devletinin varlığını resmen kabul etti. ...
24 Nisan 1915
Osmanlı devleti aleyhinde faaliyette bulunan Ermeni komiteleri kapatıldı. ...
24 Nisan 1919
İtalyan askerleri Konya'ya girdi. ...
 
  SON DAKİKA
» Deprem sonrası yeni önlem: Altın ithalatı durduruldu
» Depremde vefat edenlerin sayısı giderek artıyor!..
» Erkeğin, Hanımına Karşı Görevleri...
» Tarihî Harran Ulu Camii 8 Asır Sonra İbadete Açılıyor!..
» Siirt Fıstığı İçin Müthiş Tesis!..
» Ayasofya'da Gıyabî Cenaze Namazı Kılındı!..
» 31 yıllık Acı: Halepçe!..
» İslam'da Zekâtın Yeri ve Önemi!..
» Almanlar: Müslüman Başbakanı Tartışıyor
» Çamlıca Camii'nde İlk Ezan Okundu
» İmran Han: Keşmir Sorununu Çözen Nobel'e layıktır!..
» İstanbul Havalimanı’nda 16 Bin Kişiye İş Fırsatı!
» Çamlıca Camii'nde İlk Ezan Ne Zaman?
» İslam ve Müslümanlar Arasındaki Çelişki
» Kaza ve Kadere İmanın Mahiyeti
  PARA PİYASALARI
    Alış Satış
  USD %
  EUR %
  HAVA DURUMU
İstanbul /
Ankara /
İzmir /
  NAMAZ VAKİTLERİ
 
  GÜNÜN FOTOĞRAFI    Hepsini gör
  HARİTA

Haritayı Daha Büyük Görüntüle
  SON 24 SAAT
Copyright © 2008 - MANA HABER. Her Hakkı Saklıdır.  
manahaber.com bağlantı verdiği sitelerin içeriğinden sorumlu değildir.
Sitemizde yayınlanan yazı, resim, grafik, ses ve görüntüler, ancak izin alındıktan sonra, kaynak gösterilerek ve link verilerek yayımlanabilir.