İmanın sıhhatinin yani geçerli olmasının şartları şunlardır:

1- İmanda devamlı ve sâbit olmak: Kişi, üç sene sonra müs-lümanlıktan çıkacağım, derse o andan itibaren müslümanlıktan çıkmış olur.

2- Havf ve reca (ümit ile korku) arasında olmak: Allahü teâlânın azabından korkmalı ve rahmetini ümit etmelidir. Bir kimse, ben muhakkak Cennetliğim diyerek, Allahü teâlâdan korkmazsa veya ben çok günahkârım kesin olarak Cehenneme gideceğim diyerek Cenab-ı Hakkın rahmetinden ümidini keserse imân nûru söner.

3- Can boğaza gelmeden iman etmek: Can boğaza gelince âhiret işleri müşahede edilir. 0 zaman bütün gayr-i müslimler hakikati görüp hemen iman ederler, ama bu iman kabul olmaz. Çünkü iman gaybedir. Evet ölmek üzere iken; âhiret işleri müşa-hade edilince, “demek ki âhiret varmış, iman ettim” demek, -iş işten geçtiği için- geçersizdir.

4- Güneş batıdan doğmadan önce iman etmek: Âhir zaman-da dünya yörüngesinden çıkacak ve güneş batıdan doğup, do-ğudan batacaktır. Bu olaydan sonra yapılan iman geçersizdir.

5- Gaybı yalnız Allahü teâlânın bildiğine inanmak: Gaybı yalnız Allahü teâlâ bilir. Melekler, cinler ve peygamberler dahi gaybı bilmezler. Fakat Allahü teâlâ, bazı gaybî haberleri, dilediği bazı kullarına bildirebilir, onlar da bu şekilde bilebilirler. “Fa-lanca kişi, mutlak olarak gaybı bilir,” diyen kimse, dinden çıkar.

6- Bilerek ve kasten imanî bir meseleyi reddetmemek: Mesela cehennemin varlığını reddeden kişi kâfir olur. Bunun için küfrü gerektiren inanç, söz ve fiillerden şiddetle uzak dur-malıdır.

7- Dinden olduğu zarurî olan hiçbir hüküm hakkında şüphe ve tereddüt etmemek: Acaba namaz farz mıdır, kumar haram mıdır, Kur’ân-ı kerim Allah’ın kelâmı mıdır, gibi bir hüküm hak-kında şüphe eden kimse, imandan çıkar. Faiz gibi meşhur bir harama helal, su içmek gibi meşhur bir helâle haram demek de imandan çıkmaya sebeptir.

8- İtikadını İslâm dininden almak: Tarihçilerin, felsefecilerin, fencilerin bildirdiği şekilde değil, Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği şekilde iman etmek lâzımdır.

9- Hubbi fillâh, buğd-ı fillâh üzere olmak: Yani Allahü teâlânın sevdiğini sevmek ve sevmediğini sevmemek.

10- Ehl-i sünnet ve’l-cemaata uygun itikad etmek. Bid’at fırkalarına göre yapılan iman, ya geçersiz ya da sakattır.