Açıklamada, İsrail hapishanelerinde, aralarında çocuklar, kadınlar, Filistin milletvekilleri ve hastaların da bulunduğu 7 bine yakın Filistinlinin tutsak bulunduğu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
"Bu esirler, Filistin halkının özgürlük mücadelesindeki rolleri yüzünden, işgalci İsrail tarafından hapisle cezalandırılmaktadır. Filistinli esirler, hapishane yönetiminden talep ettikleri ve reddedilen talepleri, 3 temel insani haktan ibarettir. Birincisi sağlık, ikincisi eğitim ve üçüncüsü akrabalarla iletişim hakkıdır. Nitekim, uluslararası hukukun esir ve tutsaklara bu hakları tanınmıştır. Buna rağmen İsrail işgal devleti, Filistinli esirleri bu haklardan yoksun bırakmıştır. Bu sebepten esirlerin birçoğu kronik hastalıklara yakalanmış, bazıları da hayatını bu yüzden zindanlarda kaybetmiştir. Esirlerin bazıları, 10 yıldan fazla tecrit hücrelerinde tutulmuş ve tüm ziyaret haklarından mahrum bırakılmışlardır. Yüzlercesi hüküm almadan, üst üste tekrarlanan gözaltı kararlarıyla yıllardır tutuklulukları devam etmektedir. Bu tutsakların mahkemeye ne zaman sevk edilecekleri veya ne zaman serbest bırakılacakları hiç bilinmemektedir."
Açıklamada, Filistinli esirlerin daha önceki yıllarda yaptıkları açlık grevi mücadeleleriyle elde ettikleri eğitim haklarından tekrar men edildiği belirtilerek, şöyle denildi:
"Bu ve benzeri insanlık dışı uygulamaların sonlandırılması için kahraman kardeşlerimiz ölümü göze alarak greve başlamışlardır. Türkiye'deki Filistinli Tabipler ve Sağlık Mensupları Derneği olarak, Filistinli esir kardeşlerimizin onur mücadelelerini yakından takip ediyor ve hayatlarından endişe ediyoruz. Kardeşlerimizin onurlu mücadelelerinde, yalnız bırakıp ölüme terk edemeyiz. Bu yüzden, her zaman insanlık ve insan haklarından yana duruş sergileyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve aziz Türk milletinden, esir kardeşlerimizin meşru taleplerini desteklemelerini istirham ediyoruz. Ölüm haberleri almadan harekete geçilmesini bekliyoruz."