ABD'deki Lazer İnterferometre Kütle Çekimsel Dalga Gözlemevinden (LIGO) yapılan açıklamada, gözlemevinin Washington ve Louisianaeyaletlerindeki ikiz dedektörlerinin, 17 Ağustos'ta dünyadan 130 milyon ışık yılı öteden güçlü bir kütleçekimsel dalga sinyali aldığı, sinyalle aynı anda Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) Fermi Uzay Teleskobunun da gökyüzünde bir gama ışıması kaydettiği bildirildi.
Açıklamaya göre, bilim adamları, her iki etkinin birbirinin etrafında hızla dönen iki nötron yıldızının çarpışmasıyla meydana gelen aynı kozmik olaydan kaynaklandığını belirledi. LIGO'nun bilgilendirmesiyle dünya üzerinde veya yörüngede bulunan 70'e yakın uydu ve teleskop çarpışma sonrası oluşan ışıma ve yayılma etkileri gözlemlemek üzere enstürmanlarını "kilonova" olarak adlandırılan patlamaya çevirdi. Telekop ve ölçüm aygıtları, patlama sonrası uzay boşluğuna yayılan kalıntılarda altın, gümüş ve platin gibi değmetallere ait ayırt edici kimyasal izler tespit etti.
LIGO daha önce dev kara deliklerin çarpışmasından kaynaklanan kütle çekim dalgalarını kayda almayı başarmış, ancak bunlara ışıma gibi herhangi bir doğrudan gözlem eşlik etmemişti. Kütle çekim dalgaları ilk kez dalgalanma etkisine yol açan olayın gözlemlenebilir etkileriyle kayda alınmış oldu.
Altının sırrı
Bilim adamları nötron yıldızlarının çarpışmasının kayda alınmasının evrenin maddi yapısının anlaşılması açısından büyük önem taşıdığının altını çiziyor. Simyacıları yüzyıllardır meşgul eden, altın gibi değerli metallerin nasıl oluştuğunun sırrı da bu gözlemle açıklığa kavuşmuş oluyor.
Yanlızca 20 kilometre çapında olmakla birlikte güneşten 1,1 ila 1,6 kat ağır olan nötron yıldızlarındaki bir çay kaşığı kadar madde içeriği dünyada Everest Dağı kadar bir kütle ağırlığına sahip. Evrende demirden ağır, altın, gümüş, platin ve uranyum gibi değerli metallerin kaynağının, nötron yıldızlarının patlaması sonucu uzaya yayılan kalıntılar olduğu sanılıyor. Çarpışma sonrası tespit edilen izler ise bu varsayımı doğrulamış oldu.
Kütle çekimsel dalgaları, büyük çaplı kütle devinimlerinin evrenin uzam-zaman dokusunda neden olduğu dalgalanma etkileri olarak tanımlanıyor. Albert Einstein'ın 100 yıl önce genel görelilik teorisinde ortaya attığı kütle çekim dalgaları, ilk kez LIGO tarafından Eylül 2015'te kaydedilmişti.
LIGO, söz konusu gözlemde dünyadan 1,3 milyar ışık yılı ötede iki dev kara deliğin birbiriyle çarpışarak birleşmesinden ortaya çıkan kütle çekimsel dalgalanma etkisini kayıt altına almayı başarmıştı.
Ardından 2015 Aralık ve 2017 Ocak'ta yine çarpışan kara deliklerden kaynaklanan kütle çekim dalgaları iki kez daha kayda geçirilmişti.