Bu mübarek geceye kavusturan Allahü tealaya sonsuz sükürler olsun. Dünyanın her yanındaki müslümanlar; bir taraftan rahmet, bereket ve bagislanma ayi olan Ramazan-i serifin sonuna yaklasmanin hüznü ile dolarken, diger taraftan da bin aydan daha hayirli oldugu bildirilen Kadir Gecesi'ne ulasmanın heyecan ve mutlulugunu yasamaktadırlar.
Kadr kelimesi, azamet ve seref manasina gelir. Bu husus, “Kadir gecesi bin aydan hayirlidir,” (Kadr 3) ayet-i kerimesinde ifade edilmektedir:
a) Kur'ân-i Kerim bu gecede inmeye baslamistir.
b) Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapilan ibadetten daha faziletlidir.
c) Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler Allah Tealanin ezelî kaza ve takdiri ile ilgili meleklere bu gece bildirilir.
d) Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayida melek iner.
e) Bu gece tanyerinin agarmasina kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktir. Yeryüzüne inen melekler ugradiklari her mü'mine selam verirler. Insanligi küfürden imana, dalaletten hidayete, cehaletten ilme, zulmetten nura, düsmanliktan kardeslige götüren Allah’in insanliga son mesaji olan Kur'an-i kerim bu gece inmeye baslamistir. Kadir gecesinin hakkinda yüce Kitabimizda “Kadr” isminde müstakil bir sure vardir. Allahü Teala bu sure-i celilede söyle buyuruyor:
“Süphesiz, biz onu (Kur’an’i) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne oldugunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayirlidir. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü is için iner de iner. O gece, tan yerinin agarmasina kadar bir esenliktir.” (Kadr1-5) Peygamberimiz Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem de söyle buyuruyor ki:
"Her kim, faziletine iman ederek ve mükâfatini sadece Allahü Tealadan bekleyerek Kadir gecesini ihya ederse, geçmis günahlari affolur." (Buhârî)
Görüldügü gibi iman, her isimizde temel sarttir. Yapilan her ibadet de Allah rizasini gözeterek, mükâfati sadece ve sadece O'ndan bekleyerek yapilmalidir. Hadis-i serifteki bu iki sart, ibadetlerin baska maksatlarla da yapilabilecegini; fakat bunlarin hiçbir müsbet netice vermeyecegini anlatmaktadir. Dolayisiyla âdet oldugu için degil, içinden gelerek Kadir gecesini ihya etmege çalismalidir. Bunun sonucu ise, geçmis günahlardan arinmaktir. Insan böylesi firsatlarda sirtinda tasidigi günah ve vebal yükünden kurtulma imkânini bulur.
Peygamber efendimize kendisinden önceki insanlarin ömürlerinin ne kadar uzun oldugu bildirilince, kendi ümmetinin ömürlerini kisa buldu, uzun ömürlü olan digerlerinin isledikleri sâlih amelleri isleyemezler diye düsününce, Allahü teala O’na bin aydan hayirli olan Kadir gecesini ihsan etti.
Kadir gecesinin Ramazan ayinin hangi gecesi oldugu hususunda âlimlerin farkli içtihadlari vardir. Ancak büyük Islam âlimlerinin çogunlugunun görüsü, Ramazan ayinin yirmi yedinci gecesi oldugu seklindedir. Bir hadis-i serifte (Kadir gecesi Ramazanin 27. gecesidir,) [Ebu Davud] buyurulmustur. Imam-i A’zam hazretleri, Kadir gecesinin, Ramazanin 27. gecesine çok isabet ettigini bildirmistir Aslinda Ramazan ayi boyunca bütün geceleri Kadir gecesi ümidiyle ihya etmek en uygun olanidir.
Islâm kaynaklarinda belirtildigine göre Allah Teâlâ birtakim hikmetlere binaen Kadir gecesini ve onun disinda daha bazi seyleri de gizli tutmustur. Bunlar: Cuma günü içerisinde duanin kabul olacagi saat; bes vakit içerisinde Salât-i vusta; ilâhî isimler içerisinde Ism-i Azam; bütün taatlar ve ibadetler içerisinde rizay-i ilâhî; zaman içerisinde kiyamet ve hayat içerisinde ölümdür. Bunlarin gizli tutulmasindan maksat mü'minlerin uyanik, dikkatli ve devamli Allah'a ibadet ve taat içerisinde olmalarini saglamaktir..
Kadir Gecesini söylece ihya etmeye çalismaliyiz:
1- Bu mübarek gecede, kusur ve günahlarimizin affi için çok tevbe istigfarda bulunmaliyiz. Allah Teâlâ söyle buyuruyor:
"Ey iman edenler! Hep birden, bütün günahlarinizdan Allah'a tevbe ediniz ki, kurtulusa eresiniz." (Nur 31)
"Ey iman edenler! Samimî bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter." (Tahrim 8)
"De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi asan kullarim! Allahin rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahlari bagislar. Süphesiz ki O, çok magfiret edici, çok merhamet edicidir." (Zümer 53)
2- Bu gecede Peygamber Efendimizi bol bol salevat-i serife getirmeli hiç olmazsa birkaç kere can-i gönülden, "Es-salâtü ve's–selâmü aleyke yâ Resûlallah" (Allahin rahmeti ve esenligi senin üzerine olsun ey Allah’in elçisi) demelidir.
3- Bol bol Kur'an-i kerim okumali, dinlemeli ve manasi üzerinde düsünmelidir. Çünkü Kur'an-i kerim Allahü Tealanin insanliga son mesajidir. O'nun iyi anlasilmasi ve uygulanmasi hâlinde insanlik mutlu olacaktir. Kadir Gecesini geregi gibi anlayip hakkiyla degerlendirmenin yolu, Kur’ân-i kerimin essiz mesajlarini anlamaktan geçer. Bu itibarla, Kadir gecesi; Kur’ân-i ögrenme ve Rasûlüllah’i tanima, onlarin öngördügü fazilet ilkeleri dogrultusunda yasama ve her türlü kötülügü terketme vesilesi kabul edilmelidir. Zira, insanlara dünya ve âhiret mutlulugunu saglamayi hedefleyen ve manevi varligimizi karartan her türlü olumsuzluktan arindirarak, bizi üstün ahlakî degerlere yönelten Kur’ân-i kerimdir. Bu hakikat: “Gerçekten bu Kur’an en dogru olan yola götürür ve iyi isler yapan mü’minler için büyük bir mükafat oldugunu müjdeler.” (Isra 9) ayet-i kerimesinde dile getirilmektedir.
4- Bu gecede; Yüce Allah’in bizlere bilgi, anlayis ve ihlâs vermesini, dogruyu bulduktan sonra kalplerimizi saptirmamasini ve ayrica aci ve sikinti içindeki yüzlerin gülmesi ve gözyasi dökerek yasamak zorunda kalan insanlarin kurtulusu için çok dua etmeliyiz. Çünkü dua, ibadetlerin özü ve Hak Tealanin rablik ve ilahlik hakikatine en köklü bir siginma hâdisesidir. "De ki: Kulluk ve duaniz olmazsa, Rabbim size ne diye deger versin ki!" (Furkan 77) âyet–i kerimesi buna isaret eder. Süfyan-i Sevrî hazretleri: "Kadir Gecesi dua ve istigfar etmek, namazdan sevimlidir. Kur'an–i Kerim okuyup sonra dua etmek daha güzeldir." demistir. Hazret-i Aise radiyallahü anha validemiz, Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme: "Ya Resulallah! Kadir Gecesi'ne yetisirsem nasil dua edeyim diye sormus. Peygamber efendimiz de: "Allahümme inneke afuvvun, kerimun tuhibbu'l-afve fa'fu annî." (Ey Allah'im! Sen çok affedicisin, kerimsin, affetmeyi seversin, beni de affeyle) de diye cevap vermisler.” (Tirmizi)
5- Sayisiz manevî güzelligin yasandigi ve mükafatlarin sinirsiz olarak verildigi bu gecede; özümüze dönerek gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulamali, kendimizle hesaplasmali, iyi ve güzel davranislarimizi artirmaya, kötü davranislardan uzaklasarak kalbimizdeki manevî kirleri temizlemeye çalismaliyiz. Hadis-i serifte: “El-keyyisu men dâne nefsehu ve amile limâ ba’del-mevt” (Akilli kisi, kendini hesaba çeken ve ölüm sonrasi çalisandir.) (Tirmizi)
6- Muhtaçlara elden geldigi kadar yardimda bulunmali, sadakalar vermelidir. Çünkü: "Mallarinizi zekâtla koruyunuz, hastalarinizi sadaka ile tedavi ediniz, bela dalgalarini da dua ile karsilayiniz," (El-Cami’us-sagir hadis no: 3728 buyurulmustur.
7- Bu gecede ve bütün mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmali, ibadetleri ve her çesit hayrati artirmalidir. Zira Allahü Teala, tarafindan sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle mesgul olur. Bugzettigi kul ise; faziletli vakitlerde kötü islerle mesgul olur. Kötü islerle mesgul olanin bu hareketi azabinin daha siddetli olmasina ve Allahü Tealanin, ona daha çok bugzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmis ve onun hürmetsizlik etmis ve serefini çignemis olur. (Mehmet Can)