24 Kasım 2024 Pazar
15:28
Düşünce   Önceki Haber     |     Sonraki Haber       |      ANA SAYFA
Hızlı Yazdır! Hızlı Yazdır        
Yazı boyutunu:    

Tarih/Saat: 22 Ağustos 2018 Çarşamba, 16:21:37

Kurban Hakkında Bilinmesi Gereken Bazı Hükümler

Kurban kesmek, Hanefi mezhebine göre; müslüman, akıllı, bâliğ, hür, mukim ve dinen zengin olan herkese vacib, Şafii mezhebine göre de bu şartları taşıyan herkese sünnettir.

Buradaki zenginlikten maksat; kişinin temel ihtiyaçlarından başka nisab miktarı mal veya paraya sahip olması demektir. Nisab; Hanefiye göre 69, Şafiiye göre ise 96 gram altındır. Zekâttaki zenginlik ölçüsü ile, kurbandaki zenginlik ölçüsü aynı olmakla beraber, zekâtta olduğu üzere malın namî yani artıcı olması şart olmadığı gibi, üzerinden bir yıl geçmiş olması da gerekmez. Dolayısiyle daha önce fakir iken, kurban kesme günlerinde, dinen zengin olan kimsenin, kurban kesmesi gerekir.

İslâm dininde; ailede "mal ayrılığı" prensibi vardır. Bunun için ailedeki her ferdin malı kendisine aittir. Buna göre bir kimse babasının, eşinin veya çocuğunun servetiyle zengin sayılamaz. Baba fakir olduğu halde oğlu; koca fakir olduğu halde hanımı zengin olabilir. Bunun için ailede, sadece dinen zengin sayılan ve diğer şartları taşıyan kişi kurban kesmekle yükümlüdür. Ailenin bütün fertleri zengin ise, hepsinin ayrı ayrı kurban kesmesi gerekir. Aile içinde zengin yoksa, hiçbiri kurban kesmekle yükümlü değildir. Dinen zengin olmayıp fakir olan kimse, kurban kesmek zorunda değildir ama keserse çok sevap alır.

Sadece davar yani (koyun, keçi), sığır yani (manda, inek, dana, öküz, boğa) ve deve Kurban olabilir. Bu hayvanların erkekleri kurban edilebileceği gibi, dişileri de kurban edilebilir. Bunlardan devenin beş, sığır, manda ve keçinin iki, koyunun bir yaşını doldurmuş olması gerekir. Ancak, koyunun semizlik ve gösteriş olarak bir yaşındakilerle aynı olması halinde altı ayını tamamladıktan sonra kurban edilebilir. Tavuk, kaz, ördek, deve kuşu, ceylan gibi hayvanların kurban olarak kesilmesi geçerli değildir. Koyun ve keçi sadece bir kişi için; deve, sığır ve manda ise yedi ayrı kişi için kesilebilir.

Kurbanlık hayvanın, kurban olmaya engel bir kusurunun bulunmaması gerekir. Dolayısiyle hayvanın sağlıklı, düzgün, organları tam, besili olması hem ibadetin gaye ve mahiyeti, hem de sağlık kuralları açısından uygun olur. Buna göre gözü görmeyen, topal olup yürüyemeyen, dişlerinin yarısı yok olan, kulağının veya kuyruğunun çoğu olmayan, bir ayağı kesik veya ölmek üzere olan hasta hayvan kurban olmaz.

Kesme işini erkek gibi kadın da usulüne uygun olarak yapabilir. Kurbanı keserken; önce diz boyu çukur kazılır, kurbanın gözleri tülbentle bağlanır, kıbleye dönük olarak sol yanı üzerine yatırılır. Boğazı çukurun kenarına getirilir, iki ön ve bir arka ayakları, uçlarından biraraya bağlanır. Üç kere bayram tekbiri okunur, sonra: “Bismillahi Allahü ekber” diyerek, boğazının herhangi bir yerinden kesilir. Fakat Şafii’de gırtlak düğümünün baş tarafında kalması gerekir. Bunun için gırtlak düğümünün altından veya en azından ortasından kesmelidir. Gırtlak düğümünün tamamı vücut tarafında kalırsa, kesilen hayvan leş olur, yenmez. Buna herkesin dikkat etmesi gerekir.

Kurban kesmekle yükümlü olan kişinin, kurbanını bizzat satın alması, kendisinin kesmesi iyi olur. Kişi, şayet kesemiyorsa, ehil olan birisine vekâlet verir. Kurbanı başkasına kestirmek için vekâlet verirken: “Allah rızası için bayram kurbanımı kesmeye seni vekil ettim” demek ve kalben de niyet etmek gerekir. Eğer kurbanı başkasına aldıracaksa, kurbanı alacak kimse de başkasına kestirecekse, “Bayram kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye ve kestirmeye seni umumi vekil ettim” der. Başkasına kestirirken, mümkünse kendisi de orada hazır bulunur. Çünkü Efendimiz aleyhisselam, kızı Hazret-i Fâtıma'ya şöyle buyurmuştur: "Ya Fâtıma, kurbanının yanına git! Kesilirken orada bulun! Kurbanının yere akacak ilk kan damlasıyla, geçmiş günahların affedilir." (İbni Hibban)

Bilindiği gibi Ramazan bayramı ile kurban bayramı arasında iki ay-on günlük bir süre vardır, yani Şevval, Zilkade ve Zilhicce’nin ilk on günü. Zilhicce’nin sekizinci günü Tevriye, dokuzuncu günü Arefe, on, onbir, on iki ve onüçüncü günleri de Kurban bayramı günleridir.   Kurban kesmenin vakti, bayramın birinci günü namazdan sonra başlar ve bayramın üçüncü günü akşam ezanında biter. Bu vakte kadar herhangi bir sebeple kesemeyen kimse, Şafii mezhebini taklit ederek gece veya ertesi gün yani bayramın dördüncü günü de kesilebilir. Çünkü Şafiî mezhebinde, bayramın dördüncü günü de, geceleyin de kesilebilir.

Adak olan kurban da, sadece kurban bayramı günlerinde kesilir, başka zaman kesilmez. Çünkü kurban, dinimizin bildirdiği özel bir vakitte kesilen ve belli vasıfları taşıyan hayvanın adıdır. O hâlde bir kimse,“şu hayvanı kurban edeceğim” diye adakta bulunursa, onu kurban bayramı günlerinde kesmesi gerekir, başka zaman kesemez.

Bayram çıkıncaya kadar kurbanını kesmeyen kimse, hayvanı satın almışsa, canlı olarak kendisini veya kıymetini fakirlere verir. Şayet bayramdan sonra keser ise, etinden kendisi yiyemez. Hepsini fakirlere dağıtır. Satın almamış ise, orta derecede bir kurban değerini fakirlere dağıtır. Böylece, cezadan kurtulursa da, kurban kesmek sevabını kazanamaz.
Kurban kesildikten sonra namaz kılmak şart değildir. Ancak kurban kesildikten sonra, dünya kelamı konuşmadan iki rekat nafile namaz kılıp şu duayı okumak iyidir: “Bismillahi vallahü ekber, la ilahe illallahü vallahü ekber, Allahümme haza minke, inne salâti ve nüsüki ve mahyaye ve memati lillahi Rabbilalemin, la şerike lehü, bizalike ümirtü ve ene evvelül müslimin.” (Allah’ın adıyla, Allah en büyüktür. Allah’tan başka ilah yoktur, Allah en büyüktür. Allah’ım bu, sendendir. Şüphesiz namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir, O’nun hiçbir ortağı yoktur. Bununla emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim.) Sonra da dileğini ister ve inşallah istenen şeye kavuşur.

Kurbanı keserken şunları yapmak mekruhtur: Hayvanı kesilecek yere sürükleyerek çekmek, sebepsiz yere incitmek, bıçağı hayvanı yatırdıktan sonra bilemek, birini ötekinin gözü önünde kesmek, tamamen ölüp çırpınması durmadan omuriliğini keserek başını koparmak, kamış, taş gibi keskin şeylerle kesmek, kör bıçakla kesmeye çalışmak, doğurması yakın olan hayvanı kesmek, gasp edilmiş bıçakla kesmek.

Kurban etini üçe taksim edip, birini muhtaçlara dağıtmak, birini akraba, tanıdık ve komşulara ikram etmek, birini de kendi çoluk çocuğu ile yemek en uygun olanıdır.
Yüce dinimiz İslam, Yaradan’a tazimi ve yaradılana şefkati emretmiş, hiçbir canlının eziyet çekmesini hoş karşılamamıştır. Dolayısiyle, kurbanlıklara eziyet etmemek için azami gayreti gösterelim.

Kurbanımızı dinimizin emrettiği adaba uygun olarak keselim. İlgili makamların bu konudaki uyarılarına ve aldıkları tedbirlere riayet edelim. Kurbanlarımızı belirlenen yerlerde, işin uzmanı olan kişilere kestirelim, çevreyi kirletmeyelim, komşuları rahatsız etmeyelim, temizlik ve hijyen kurallarına uyalım. Bu muhteşem ibadetin yanlış bir imajla medyada yer alması vebaline girmeyelim…

Hiç unutmayalım ki kurban ibadeti, büyük bir adanmışlığı; kulun,  Allah için her şeyini feda edebileceğini, Allah'a mutlak teslimiyeti ve O’na karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir. Kurban, sadece ve sadece Allahü Teâlânın yüce rızasını kazanmak için kesilir. Bunun için kurban keserken ihlaslı olmaya özen gösterelim, ibadetin sevabını yok eden hatta ibadeti günaha çeviren riya ve gösterişten uzak duralım. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: "Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir." (Hacc: 36-37) (Mehmet Can)

   sefkatyayincilik.com

 

   manahaber.com bağlantı verdiği sitelerin içeriğinden
   sorumlu değildir.

 

Paylaş :

Diğer Haberler
Yaradılıştaki hikmet
Birlik ve Beraberlik
İslam iktisadı ve faiz
BEDİUZZAMAN: "Zulmederek hürriyet fikri yok edilemez!.."
Çok Önemli bir kurum: "Hisbe Teşkilatı"
“Güzel, bazılarından kendini gizler!..”
İsmailağa Cemaati Üzerine Oynanan Oyunlar!
Ali Erbaş: “Batı, ilmi işgal ve imhada kullanıyor!..”
Küresel Sistemin Süper Güçleri
Bomboş şeyler peşinde koşarken hayatı kaçıran çağdaş insan!..
"Zulüm, alimlerim mücadelesiyle bitecek!"
Cinsiyetsizlik ve Cinsel Sapma
İslâmî cemaatlerin birliği?
"İslam Birliği" hayal değildir...
Erkeğin, Hanımına Karşı Görevleri...
İslam'da Zekâtın Yeri ve Önemi!..
Allahü Teâlâdan Başka Yaratıcı Yoktur!..
Kaza ve Kadere İmanın Mahiyeti
Âhirete İnanmayanın Vay Haline
Mesuliyetimiz Büyük, Daha Çok Çalışmalıyız!..
Rızkı Artıran, Ömrü Uzatan ve Hayatı Cennete Çeviren Bir İş!..
Müslüman Şahsiyetin En Temel Özelliği: Halîm Olmak
Kuran-ı Kerim En Büyük Mucizedir
Tasavvuf İlmi Neden Gereklidir?
Müslüman Mütevazı Olmalıdır...
Müslümanın Karakteristik Bir Vasfı: Hilim
Dinin Tarifi ve Mahiyeti
İslamda Hilmin Yeri ve Önemi
Arefe Gününün Fazileti Büyüktür
Din Nedir?
Müsamaha Medeniyeti...
Orucun Fayda ve Hikmetleri
Kadir Gecesi'nin Fazileti
BİRAZ EDEP YAHU
Mümin Her Zaman Tedbirli Olmalıdır
Copyright © 2008 - MANA HABER. Her Hakkı Saklıdır.  
manahaber.com bağlantı verdiği sitelerin içeriğinden sorumlu değildir.
Sitemizde yayınlanan yazı, resim, grafik, ses ve görüntüler, ancak izin alındıktan sonra, kaynak gösterilerek ve link verilerek yayımlanabilir.