Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Hâ-mîm. Apaçık olan Kitab’aandolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.” (Duhan, 1-3)
Çoğu tefsir âlimlerinin görüşüne göre, ayet-i kerime ile kast edilen bu mübarek gece, “Kadir” gecesidir. Ancak Hz. İkrime (r.a.) ve daha başkaları bu gecenin Şaban’ın yarısı gecesi olduğunu söylemişlerdir. Bu takdirde Kur’an-ı Kerim’in tamamının Berat gecesi Levh-i Mahfûz’dan dünya semasına indiği, Kadir gecesinde de ayetlerin peyderpey yeryüzüne inmeye başladığı şeklinde bir yorum ortaya çıkmaktadır. Şaban’ın yarısı gecesinin dört adı vardır. “Mübarek gece”, “Berae gecesi” “Sakk gecesi” ve “Rahmet gecesi”. Berae ve Sakk gecesi denilmesi hakkında denilmiştir ki, haraç vergisi tamamen alındığı zaman kendilerine beraetlerini (temize çıkmalarını) dile getiren bir sakk (bir sened) yazıldığı gibi, Allah Teâlâ da bu gece mü’min kullarına beraet yazar. (Hak Dini Kur’an Dili, V/4293-4295).
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz bu gecenin fazileti hakkında şöyle buyurmuştur:
“Allah Teâlâ -rahmetiyle- Şâban’ın on beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.” (Tirmizî, Savm, 39; İbnMâce, İkāme, 191).
“Şâban’ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der” buyurmuştur. (İbnMâce, İkāme, 191).
Usame b. Zeyd (r.a.) diyor ki Resulullah (s.a.v.)’e: “Ey Allah’ın Rasulü! Şaban ayında tuttuğun oruç kadar başka hiçbir ayda tutmadığını görüyorum.” Dedim. Buyurdu ki: “Bu Receb’le Ramazan arasında bulunan ve insanın (kıymetinden) gafil olduğu aydır. Bu amellerin âlemlerin Rabbine yükseldiği aydır. Ben, amelimin oruçlu olduğum halde yükselmesini seviyorum.” (Sünen-i Nesai)
Berat Gecesinin beş ayrı özelliği vardır.
1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nisbetle kat kat sevaplı olması.
3. İlahi rahmetin bütün âlemi kuşatması.
4. Allah’ın af ve bağışlamasının coşması.
5. Peygamberimize tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması. (Hak Dini Kur an Dili, 5/4295)
Bu gece affa uğramayacak olanlar:
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz ilahi rahmetin adeta yağmur gibi yağdığı bu gecede bazı kişilerin affa uğramayacaklarını şöyle haber vermiştir:
“Yüce Allah bu gece bütün Müslümanlara mağfiret buyurur, ancak kâhin, sihirbaz yahut müşahin (çok kin güden) veya içkiye düşkün olan veya ana babasını inciten yahut zinaya ısrarla devam eden müstesna.” (et-Tergîbve’t-Terhib, 2/118)
“Allah Teâlâ Şâban’ın on beşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla Allah’a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar.” (İbniMace, İkametü’s-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38)
Bu Gece Nasıl İhya Edilir?
Âlimlerimiz bu geceyi namaz kılarak, Kur’an okuyarak ve dua ederek geçirmenin sevaba vesile olacağını söylemişlerdir. Bu gecede sâlih amel cinsinden herkes takatinin yettiği kadar taatla meşgul olmalı ve bol sadaka vermelidir.
Resulullah (s.a.v.) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
“Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin.” (et-Tergibve’t-Terhîb, 2, 119, 120)
Âlimlerimiz bu gecede şu şekilde dua edilmesini de güzel görmüşlerdir:
“Allah’ım! Şayet ismimi saîdler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, ‘Allah dilediğini siler yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz O’nun katındadır.”
Bu mübarek gecede kendimiz, neslimiz ve bütün ümmet-i Muhammed için dua edelim. Özellikle de mağdur, mazlum ve muhacirlere…(Mustafa Kasadar)