İşte böyle titiz bir şekilde çalışmayan tüccar büyümez; yerinde sayar, bazan geriler ve devamlı bir şekilde iflas etme endişesi içinde olur.
Yalnız birtakım kısa süreli pazar ve fuarlar vardır ki, çok çok önemlidirler. Ancak bir sene içinde bulunabilecek müşterler, buralarda bir günde bulunabilir ve ancak birkaç senede bir ele geçebilecek ticari fırsatlar bu birkaç gün içinde yakalanabilir. Böylesi fuar ve kalabalık pazarlar, iflasın eşiğine gelmiş birçok tembel ve iş bilmez kişinin ticaret hayatını kurtarmıştır ve kurtarmaya devam etmektedir.
İşte günlük normal ibadetleri, günlük rutin ticari aktiviteye; mübarek gün, gece ve zamanları da ticari faaliyetin ve dolayısiyle kârın bol olduğu pazar ve fuarlara benzetebiliriz. Onun için biz tembel ve ihmalkâr kullar, bu bol kazançlı mübarek vakitleri ganimet bilmeli ve çok iyi değerlendirmeliyiz. Yalnız şunu da unutmamak gerekir ki, birilerine olan borcumuzu nasıl ödememiz kaçınılmaz ise, namaz, oruç, zekât, hac ve adak gibi farz olan ibadetlerden kaçırdıklarımız varsa, onları da mutlaka kaza etmemiz gerekir. Çünkü hiçbir nafile ibadet, farzın yerine geçemez.
Bütün ibadetlerin, dini gün ve gecelerin zamanı hicri takvime ve kameri aylara göre tesbit edilir. Kameri aylar, mevsimlere bağlı değildirler, sene içerisinde devamlı döner ve her mevsime rastlarlar. Bunun içindir ki her sene ramazan ayı on-onbir gün erken başlar. Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Yalnız, Arefe ve üç kurban bayramı günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu günleri takip eden gecelerdir.
Mübarek gün ve gecelerde esas alınan hicri aylar şunlardır: Muharrem, Safer, Rebiulevvel, Rebiussani, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Receb, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce.
Hicri seneyi oluşturan bu on iki ayın en faziletlisi, oruç ayı olan Ramazan ayı, ondan sonra da hac ayı olan Zilhicce ayıdır. Şimdi Muharrem’den başlayarak sırasıyla bu aylardaki başlıca mübarek gün ve geceleri tanıyalım:
Hicrî Yılbaşı Günü 1 Muharrem
Aşure Gecesi 9 / 10 Muharrem
Aşure Günü 10 Muharrem
Mevlid Kandili Gecesi 11 / 12 Rebiulevvel
Üç Ayların Başlaması 1 Receb
Regaib Kandili Gecesi Receb Ayının İlk Cuma Gecesi
Mirac Kandili Gecesi 26 / 27 Receb
Berat Kandili Gecesi 14 / 15 Şaban
Ramazan Ayının Başlangıcı 1 Ramazan
Kadir Gecesi 26 / 27 Ramazan
Ramazan Bayramı Gecesi 29 Ramazan/1 Şevval
Ramazan Bayramı Günü 1 Şevval
Terviye Günü 8 Zilhicce
Arefe Günü 9 Zilhicce
Arefe Gecesi 9 / 10 Zilhicce
Kurban Bayramı 1. Günü 10 Zilhicce
Kurban Bayramı 2. Günü 11 Zilhicce
Kurban Bayramı 3. Günü 12 Zilhicce
Kurban Bayramı 4. Günü 13 Zilhicce
Hicri Yılbaşı Gecesi 30 Zilhicce/1 Muharrem
Mübarek aylar, günler ve geceler olduğu gibi, mübarek saatler de vardır. Cuma günündeki icabet saati, gecenin son üçte biri olan seher vakti, ezan ile ikamet arası ve yağmurun yağdığı anlar, bunlardandır.
Bu mübarek zamanları, çeşitli ibadetlerle değerlendirmeliyiz! Her şeyden önce; en vazgeçilmez ibadet olan beş vakit namazı asla ihmal etmemeliyiz. Namazlarda cemaate katılmak için gayret etmeli, daha bir dikkat ve huşu ile namazı eda etmeliyiz. Mümkün mertebe bugünleri oruçlu geçirmeliyiz. Çok Kur’an-ı kerim okumalı, bol istiğfar etmeli, çok salâvat-ı şerife getirmeliyiz.
Bu güzel ibadetlerden iyi bir netice ve verim alabilmek için, İbadetlerle beraber ahlak yönünden olgunlaşmalı ve iyiye doğru değişmeliyiz. Her türlü günah ve kötü huylardan arınmaya, güzel ahlaklı olmaya ve topluma yararlı bir insan olmaya çalışmalıyız. Aksi taktirde bir taraftan ibadetler ve hayırlı işler yapıp sevapları toplarken, diğer taraftan; çeşitli günahlar ve kul hakkı yüzünden; topladığımız sevapları yok edebiliriz. İşte bunun içindir ki, yarın mahşer gününde amel defterleri dağıtılırken; bazı insanlar yaptıklar birçok sevabı, hayır sahifelerinde görmeyecek. Bazı insanlar da, hiç işlemedikleri sevapları kendi sahifelerinde bulacaklardır.
Özellikle mübarek gecelerde yapılan ibadetlerin, ruh üzerindeki tesiri çok büyük olur. Çünkü bu gecelerde, dünya işleri ile iştigal olunmadığından ve insanın ruhu bütün dış uyaranlardan ve duyumlardan kurtulmuş olduğu için, kalbin ruhaniyet yönüne rağbeti daha çok olur ve dolayısıyla bu zamanlarda yapılan ibadette tam bir soyutlanma, dikkat ve teyakkuz söz konusudur.
Bu mübarek zamanlar, ibadet hayatını yoğunlaştırma ve zenginleştirme vesileleridir. Yani bu gün ve geceler, inananları ibadet ve hayra yöneltme özelliği taşır. Nitekim pratik hayatta mübarek günlerde oruç tutulduğu, gecelerinde tevbe-istiğfar edildiği, salevat-ı şerifeler getirildiği, nafile namazlar kılındığı; karşılıklı tebrikleşmelerle kardeşlik, sevgi ve hoşgörü ortamının oluştuğu gözlenmektedir. İbadet hayatındaki bu yoğunlaşmanın, dinî duygu ve düşüncelere bir yoğunluk, derinlik ve duruluk kazandırması açıktır.
Günlük hayatın sıkıcılığından kurtulup ruhen rahatlama fırsatı veren bu mübarek zamanların, fert ve toplum hayatında özel bir yeri, değeri ve anlamı vardır. Çünkü İnsanlar, birbirine çok benzeyen programlardan oluşan hayatın monotonluğundan kurtulup, zaman zaman daha heyecanlı, duygulu, hareketli ve renkli bir şekilde yaşayacakları sıradışı özel günlere ihtiyaç duyarlar. İnsanlar, âdeta böyle zamanları bulmak için fırsat kollarlar.
İşte İslâm'da, hususî bir değer ve öneme sahip olup, diğer zamanlardan farklı biçimde karşılanıp değerlendirilmesi tavsiye edilen mübarek gün ve geceler, bu yönü ile de çok önemlidir.
Mübarek gün ve gecelerin, bütün aile fertlerince birlikte ihya edilip yaşanması, özellikle çocukların dini gelişimi açısından çok önemlidir. Çünkü ibadetlerin aile fertlerinin tamamının katılımıyla müştereken yapılması, çocuğun bunları benimsemesinde önemli rol oynar. Ailedeki müştereken yapılan ibadetler, aileye özel bir bağlılık kazandırır. Bu, çocuk yaşta kurulan bağ, pek çok yetişkinde silinmez izler bırakır ve onu, ailesinin dinini yaşamasına sevk eder. (Mehmet Can)